17 Ocak 2010 Pazar

Elektrik motoru yapımı


Elektrik motoru yapımı












Elektrikli cihazlara merakınız var ama onların nasıl işlediğini anlamakta
güçlük mü çekiyorsunuz? Evlerimizdeki elektrikli cihazların yüzde
sekseni,bir çeşit elektrikli motor aksamına sahiptir. Hatta standart bir
bilgisayardabile 6 kadar elektrik motoru bulunmakta. Anlaşılan elektrikli
cihazlarıçalışma prensiplerini anlamanın yolu, elektrik motorlarını
anlamaktan geçiyor.
Bu mantıktan yola çıkarak, basit bir elektrik motoru yapmanın faydalı
olabileceğine inanıyorum. Herkesin evinde bulabileceği malzemelerle
oluşturulabilecek basit bir motor için -teferruatları atarsak- ana malzemeler şöyle:
  • Bobin teli (bu üzeri iletken olmayan boya ile kaplı basit bir bakır teldir aslında, benzerleri aynı zamanda süslemede kullanıldığı için kırtasiyelerde bile var artık)
  • Mıknatıs (ki evinizde en azından yere düşen iğneleri toplamak için bir tane bulunduruyorsunuzdur)
  • Herhangi bir pil (pil bulmakta sıkıntınız yoktur sanırım, cep telefonunuz ya da uzaktan kumandanız yok mu?)

İlkin, bobin telini pilin silindirik çevresini dolanarak 10-15 kere sarın. Sarımı bozmadan sıyırıp çıkartın.


\

Telin bir her iki ucunu, sarımı sabitleyecek ve birbirlerine oluşan çemberin en uzak iki noktasında duracak şekilde tespit edin.

\

Sarımın şekli, çemberi andıracak şekilde olduğu gibi dikdörtgen şeklinde de olabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şey, sarımın dışına çıkan uçlardaki bobin teli kaplamasını ortadan kaldırmaktır. Bunun için bir çakmak ile telin bu noktaları ateşe tutulur. Böylece boya yanarak ortadan kaybolur ve telin iletken kısmı ortaya çıkar (iyice boyadan kurtulduğunuza emin olmak için zımpara ya da bulaşık teli ile kazıma yapılabilir). Mıknatısı, çelik gövdeli pilin gövdesine tutturmakta zorlanmayacaksınız zira kendi kendine yapışacaktır zaten. Eğer sabitlenmiyorsa resimdeki gibi lastik bir banttan ya da selo teypten faydalanabilirsiniz. Aynı şekilde sarımın ekseni etrafında döneceği ve pilden elektrik alacağı yuvaları, çengelli iğnenin gözlerin istifade ederek hazırlamalısınız. Çengelli iğnelerin kilit kısımlarını, pilin kutuplarına temes edecek şekilde bantla sabitleyin.

\

Şimdi yapmanız gereken tek şey, sarımın uçlarını düzgün bir şekilde iğnelerin gözlerinden geçirmek. Geçirdikten sonra sarımın dönmeye başladığını göreceksiniz!

Akım pilin bir kutbundan çıkıp, o kutba bağlı çengelli iğneden ve daha sonra sarımın bir ucundan geçer. Sarımın içinde dolaşır (eğer kaplamasız bir tel kullanılsaydı; sarım yekpare bir tel gibi hareket edip, akımı dolaştırmadan diğer kutba iletecek ve pilin aşırı ısınmasına sebep olacaktı. Hareket oluşmayacaktı). Bu esnada sarımın etrafında bir manyetik alan oluşturur ve pilin diğer kutbuna gider. Sarımın yakınlarında bulunan doğal mıknatıs, her zaman kendinden sabit iki kutba sahiptir. Bilindiği üzere sarımda oluşan manyetik alanın kutbu, doğal mıknatısınki ile aynı olduğunda birbirlerini itecek ve farklı olduğunda birbirlerini çekecektirler. Bu sarımın sürekli hareket ederek manyetik kutbunun konumunu değiştirmesiyle motor çalışmış olur. İşte bu dönmenin sağladığı dairesel kuvvet, farklı aracı mekanizmalarla, çeşitli cihazlara hayat vermektedir.


\



kaynak:teknolojivebilim.com

Kablosuz elektrik iletimi

Kablosuz elektrik iletimi günümüzde üzerinde en çok durulan teknoloji araştırmaları arasında yer alıyor. Bu araştırmalar son olarak Sony firmasının 80cm ötedeki bir monitöre 60W ‘lık enerji iletimi ile monitörde görüntü elde edildi. Basına yapılan açıklamada Sony bu yeni teknolojinin en kısa sürede dizüstü, tv gibi birçok platformda kullanılacağının sinyallerini verirken bilim adamları araştırmalarına devam ediyor.
Tesla bugün hayatta olsaydı sanırım şuan elektrik enerjisini kablosuz olarak kullanıyor hatta bu konuda ileri düzeyde çalışmalar yapılıyor olurdu.
Tesla (1856-1943) yaşadığı yıllarda elektrik enerjisini 26 mil uzağa, gücü telsiz ile iletilebilene kadar deneylerine devam etti. Sonunda 26 mil mesafede, toplam 10 kW’lık 200 tane akkor ampulü yakmayı başarmıştı.
Günümüz teknolojisi ileride bizlere gerçektende kablosuz özgürlüğün tadını çıkartabileceğimiz günlerin yakın olduğunu gösteriyor.
Yalnız aklıma takılan en büyük sorulardan bir tanesi insan sağlığı..!Yaşadığımız dünyada GSM Sinyallerinden tutunda Wi-Fi sinyallerine, TV ve Radyo sinyallerinden telsiz sinyallerine kadar birçok manyetik sinyale maruz kaldığımız ortada. Bu tip sinyallerin insan sağlığına direk olmasada muhakkak ki dolaylı yollardan zararı olabileceği düşüncesi insana yerli yersiz bir korku veriyor.
Günümüz baz istasyonlarının ne kadar minimuma indirgenmiş ve insan sağlığına zararsız olduğu söylensede her ne kadar wi-fi sinyalleri zararsız denilsede çevremizdeki bütün bu sinyaller tek başlarına ne kadar zararsız olsada karmaşık bir kompleks içerisinde hepsine birden maruz kalmayı kolay kolay hiçkimse göze alamaz.
Bu konuyla ilgili olarak WiTricity şirketide büyük çalışmalar yapmakta. En son olarak elektrik kablosu olmadan bir ampulü birkaç adım öteden yakmayı başardığını kanıtladılar. Birkaç yıl sonra insanların elektrik kablosuna ihtiyaç duymadan elektrik enerjisini kullanabileceklerinin müjdesinide vermekteler.
Peki bu elektrik enerjisinin bir metre öteye iletilmesinde insan sağlığını etkileyebilecek yan etki var mı ?
Kablosuz iletilen elektirik enerjisine Wireless Power Consortium başkanı Menno Treffers havadan iletilen teknolojinin insan sağlığına kuşkusuz etki edeceğini idda ederken WiTricity şirketi CEO’su Eric Giler ise icad ettikleri teknolojinin yer küreden yayılan (Dünyamızın yaydığı) magnetik salınıma eş değer olacağını ve insan sağlığını tehdit etmeyeceğini idda ediyor.
Kim ne derse desin bundan geçmiş yüzyılda yaşamış olan Fizikçi, Mucit, Mühendis Nikola Tesla’nın 1800′lü yıllarda ilk yaptığı testte başarısız olsada sonraki testinde 21km ötedeki 200 ampülü yakabildiği gerçeği ortada. Henüz teknoloji onun düşünceleri ve deneyleri kadar ileri olmasada önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde kablosuz elektrik enerjisi kullanım standartlarımız içerisine girecek.
Kaynak:teakolik.com


7 Ocak 2010 Perşembe

29. Enerji Verimliliği Haftası

29. Enerji Verimliliği Haftası

Bilindiği üzere, ülkemizde 2007 yılında Enerji Verimliliği Kanununun da yürürlüğe girmesi ile birlikte enerji verimliliği alanında radikal dönüşümler yaşanmaktadır. Bu çerçevede 2008/2 sayılı Başbakanlık genelgesiyle başlatılan Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi kapsamında toplumdaki enerji kültürü ve verimlilik bilincinin geliştirilmesi amacıyla bakanlıklar, valilikler, Büyükşehir belediyeleri, aydınlatma, beyaz eşya, elektrik motoru ve yalıtım sektörleri, bankalar, turizm tesisleri ve alışveriş merkezleri ile ilgili kurum, kuruluşlar veya organizasyonlarla işbirliği ortamları geliştirilmektedir.

Ayrıca 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu uyarınca Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK, Makine ve Elektrik Mühendisleri Odaları ve TOBB işbirliği ile her yıl ocak ayının ikinci haftası, Enerji Verimliliği Haftası olarak kutlanmakta ve bu kapsamda çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ülkemizin de taraf olduğu İklim Değişikliği ve Kyoto Sözleşmeleri kapsamındaki yükümlülüklerimizin karşılanmasında enerji verimliliğinin rolünün tartışılacağı 29.Enerji Verimliliği Haftası kapsamında 13 Ocak 2010 tarihinde İstanbul WOW Convention Center’de bir etkinlik düzenlenecektir. 30.Enerji Verimliliği kapsamında gerçekleştirilecek olan 2.Ulusal Enerji Verimliliği Forumu da 13-14 Ocak 2011 tarihlerinde yine İstanbul WOW Convention Center’de gerçekleştirilecektir. Söz konusu etkinlikler kapsamında konferans, panel, forum, sergi, ödül töreni gibi değişik konularda etkinlikler yer alacaktır. Panel ve forum etkinlikleri çerçevesinde, bilgi ve deneyimler paylaşılacak, enerji verimliliği ve çevre konularındaki gelişim değerlendirilecek, tedbir önerileri ortaya konulacak, bakanlar, milletvekilleri, kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcileri konuşmacı olarak davet edilecektir.
Yer alan sektörler:

1. Beyaz Eşya

2. Aydınlatma

3. Elektrik ve Elektronik

4. Yapı (Yalıtım-İzolasyon)

5. Çimento-Beton

6. Isıtma-Soğutma

7. Perakende

8. Bankalar

9. Yenilenebilir Enerji

10. Turizm

11. Akaryakıt

12. Danışmanlık ve Eğitim Firmaları

13. İlgili Sektör Dernekleri

14. İlgili Bütün Kamu Kurum ve Kuruluşları
Detay ve kaynak:uevf.com.tr

Ülkemizdeki Elektrik üretim santralleri kurulu gücü 41,041 mw

Ülkemizdeki santralların kurulu gücü toplamı 41.041 MW olup bunların dağılımı şöyledir:

Termik santral:27.357 MW

Hidrolik santral: 13.444 MW

Rüzgar santrali: 239 MW

Nükleer santral:0 MW*

Toplam :41.041 MW

Yıllık Üretim Kapasitesi:
Yenilenebilir kaynaklı santralların üretim kapasitesi kaynağın yıllık kapasitesine bağımlıdır ( su geliri, rüzgarın genel durumu v.s. –jeotermal hariç-)
Yenilenebilir kaynak kapasitesi yıllık 30 milyar kWh
Termik kaynaklı santralların üretim kapasitesi yıllık çalışma saatine göre belirlenir ve yıllık çalışma saati olarak da genellikle 7000 – 7500 saat alınır. Buna göre
Termik kaynak kapasitesi yıllık 198 milyar kWh*
Genel toplam : 30 + 198 = 228 milyar kWh
*Yıllık çalışma saati 7000 alınmıştır.


Uluslararası Bağlantılar

Türkiye Kıbrıs hariç bütün komşularıyla elektriki bağlantısınıkurmuştur.

Bulgaristan, Yunanistan, Suriye, Irak ve İran ile 400 kV, Gürcistan ile 220 kVve diğerleriyle 154 kvbağlantıhatlarıvardır.

Avrupa enterkonneksiyonunabağlanma çalışmalarıdevam etmektedir.

Petrol ve doğal gazın yanısıra elektrik sistemlerinin bağlantılarıyla ülkemiz yakın gelecekte Avrupa için elektrik enerjisi “tedarikçisi”olabilecektir. Bu durum çevre ve güvenlik asçısından ayrıca değerlendirilmelidir.

Yapılmasıdüşünülen, planlanan 6-7 bin MW nükleer, 8-10 bin MW ithal kömür ve yine 6-8 bin MW doğal gaz kaynaklısantrallerin yapılmasıplanlanmaktadır.

Kaynak:teias

1 Ocak 2010 Cuma

Günışığı Aydınlatma Sistemlerinin Kullanım Sebepleri

Günışığı Aydınlatma Sistemlerinin Kullanım Sebepleri
Soğuk Işık : Günışığı ile aydınlatılan mekanlarda ve dolayısıyla aydınlatma nedeniyle ihtiyaç duyulan soğutma sistemlerinin yatırım ve periyodik masraflarından tasarruf sağlanmış olunmaktadır.
Doğal Işık : Doğal ışık görsel konfor açısından çok önemlidir. Müşteri anket ve araştırmaları, günışığıyla aydınlatılan mağazaların ve diğer mekanların daha geniş, ferah, büyük ve temiz göründüğü sonuçlarını ortaya koymuştur.
Renk Ayrımı : Tanıtım ve satış mekanlarında; objelerin en doğal şekilde algılanabilmesi için aydınlatma uygulamalarında gün ışığı standartları aranır. Günışığı ile aydınlatılan mekanlar için ise böylesi özel armatür vb. kullanımına ihtiyaç duyulmamaktadır.
Çevreci Bir Ürün: Günde 6 saat, yılda 365 gün kullanılan 112 W’lık bir suni ışık armatürü için 244,6 kW’lık elektrik enerjisi üretilmektedir. Ancak, bu miktarda enerji elde etmek için termik santralarda 8 kg CO2 açığa çıkmaktadır. Bu armatür yerine gün ışığı ile yapılacak aydınlatma sayesinde doğanın korunması sağlanmış olunur.
Satışlardaki Artış: 108 Adet Mağazalar Zincirinin 2/3 si gün ışığı ile aydınlatılmış ve bu birimlerde diğerlerine oranla, 40% daha fazla satış yapıldığı görülmüştür.
(Heschong Mahone Group for Pacific Gas & Electric Company) (www.h-m-g.com)
Kansas’daki Wal-Mart’s Lawrence mağazasında, gün ışığıyla aydınlatılan kısımdaki ürünlerin satışında artış olduğu görülmüştür. Bu durumun gözlenmesi amacıyla ürünler, suni ışıkla aydınlatılan yerden alınarak, günışığı ile aydınlatılan satış noktasına getirilmiş ve ürünlerin suni ışıkla aydınlatıldıkları ortamdakinden daha yüksek oranda satıldıkları gözlenmiştir. (Wall Street Journal)
Öğrenci Performansında Artış: Heschong Mahone Group for Pacific Gas & Electric Firmasınca, üç eyalette 21.000 öğrenci üzerinde yapılan test çalışmalarının sonucunda, günışığıyla aydınlatılan sınıflardaki öğrencilerin, matematik testlerini çözmede %20; okuma testlerinde ise %26’nın üzerinde başarı artışı sağladıkları gözlenmiştir.
(Heschong Mahone Group for Pacific Gas & Electric Company) (www.h-m-g.com)
Bitki Yetiştirme : Kapalı mekanlarda bitki yetiştirmek önemli bir sorundur. Günün Belli zamanlarında günışığına çıkartılarak bu bitkilerin canlı kalmaları sağlanır. Günışığıyla aydınlatılan mekanlarda ise özel bir bakıma gerek yoktur.
Çalışanlardaki Verim Artışı: Firmalar, çalışanlarına ödedikleri maaşların ve çalışanları için yaptıkları diğer harcamaların ortalama %70’i oranında bir bedeli de 0,5 metrekarelik bir alanın enerjilendirmesi için harcamaktadırlar. Bu nedenle, özellikle günışığı ile aydınlatılan çalışma mekanlarında çalışanların verimliliğini sadece %1 oranında bile arttırmak, firmaların çalışan kişi başına yaptıkları enerji harcamasını karşılamaya yeterli olmaktadır. (Rocky Mountain Institute)
Maliyet Tasarrufu : Yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık %40’ından fazlası aydınlatmaya kullanılmaktadır. Ofis ve Depo gibi mekanların aydınlatma ve aydınlatmadan kaynaklanan iklimlendirme amaçlı enerji harcamalarında %97’ye varan oranlarda tasarruf sağlanır.