Elektriğin günlük hayatımızdaki önemi
Günlük yaşamımızda her yerde kullandığımız elektrik, evlerimize ulaşıncaya kadar bir çok aşamadan geçer.
Enerji hatları ile taşınan elektriğin çoğunluğu işyeri ve konutlarda kullanılır.
Ulaşım, tıp, tarım, iletişim, sanayi ve daha birçok alanda kullandığımız elektrik, aynı zamanda çağdaşlaşmanın da önemli bir göstergesi olup; ekmek ve su gibi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Elektrik enerjisi doğal kaynaklardan elde edilir.Ancak doğal kaynaklarımız sınırlıdır ve gün geçtikçe azalmaktadır.Bunu bilerek hareket etmeli ve elektrik enerjisini boşa harcamamalıyız.
Kullanmadığımız lambaları söndürmeliyiz.Televizyonu seyretmiyorsak kapatmalıyız.Bilgisayar kapalı ise fişini de çekmeliyiz.
Elektrik araçlarını seçerken az enerji tüketenleri tercih etmeliyiz.
şöyle bir düşünelim, elektriksiz hayat nasıl olurdu? Böyle bir durumda 15 katı asansörsüz çıkmanız, buzdolabında sakladığınız yiyeceklerin bozulmaması için çözüm aramanız gerekecekti. Haberleri televizyondan koltuğunuza yaslanarak takip edemeyecek, mikrodalga fırında yemeğinizi ısıtamayacak, müzik setinizden sevdiğiniz bir müziği dinleyemeyecek, saçınızı kısa sürede kurutamayacak, klimanızla serinleyemeyecek, bir düğmeye basarak odanızı aydınlatamayacak, bulaşık-çamaşır-kurutma gibi; temizliğiniz için gerekli olan makineleri çalıştıramayacaktınız.
Geceleri eviniz güvensiz ve karanlık olacak, elektrikli kalorifer, su ısıtıcısı, masa lambası, video ve bilgisayar gibi hayatınızı kolaylaştıran, yaşamınıza hız katan pek çok teknolojik aletten uzak bir yaşantınız olacaktı.
Şimdi de elektriksiz bir hayatı şehir çapında düşünelim: Sağlık, trafik, ulaşım, haberleşme, güvenlik sistemleri, iş yerleri, su dağıtımı, enerji üretimi, basın-yayın, bakım-onarım çalışmaları, elektriğe bağımlı olarak işleyen alanlardan ilk akla gelenlerdir.
Kesilmesi durumunda hayatı durma noktasına getirebilen elektrik, bizim için tüm bu saydıklarımızdan daha büyük öneme sahiptir.
Şehir içindeki sistemlerin işlemesi, kurulu düzenin devam etmesi nasıl elektriğe bağımlı ise, vücudumuzda da enerji üretimi, iletişim, güvenlik, bakım-onarım gibi hemen hemen her türlü işlem için elektriğe ihtiyaç duyulur.
Kısacası elektrik, vücudumuz için hayati bir öneme sahiptir.
Çünkü vücudumuzdaki elektrik sistemi olmadan canlılıktan söz etmemiz mümkün değildir ve vücudumuzdaki elektrik ihtiyacı, bir şehrin ihtiyacından çok daha vazgeçilmezdir.
Pek çok insan elektrikten faydalanırken, kendi bedeninin de tıpkı içinde yaşadığı şehir gibi elektriksiz çalışmayacağını bilmez ya da düşünmez. Oysa vücudumuz kusursuz bir elektrik şebekesi ile donatılmıştır.
İnsan vücuduna baktığımızda, elektronik ile ilgili son derece karmaşık bilgileri kapsayan, elektrik enerjisinden nasıl yararlanılacağını bilen akıllı sistemler bulunduğunu görürüz.
Nitekim bilim adamları vücudumuzdaki elektrik sistemini tarif ederken, günümüzde kullanılan elektrikli aletlerle ilgili benzetmeler yaparlar, elektronikte kullanılan terimleri kullanırlar: Piller, motorlar, pompalar, jeneratörler, devreler, akım, direnç, voltaj, yalıtım, yük… Bu terimleri kullanmadan sinir sistemini tarif etmeleri pek mümkün değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder